ALBERT GENAU CAM BALKON;

YENİLİKÇİ, YENİLİKLERİ TAKİP EDEN VE HEP YENİLİKLER ÜRETEN BİR MARKADIR…

cambalkon cam balkon balkon camlama katlanır cam balkon katlanır cam katlanır cam kapama balkon kapatma cam balkon fiyatı balkon camlama bayilik balcony glazing

Fuar için ne tür hazırlıklar yaptınız?

Firma olarak her yıl fuara en az iki tane yeni ürün ile geliyoruz. Bu, firmanın kendi iç dinamiklerini koruması ve ileriye doğru adımlarını atması açısından hepimize bir güç birliği sağlıyor. Bu bir iddiadır aslında, Türkiye’de önemli şeylerin yapılabileceği, teknolojinin buna müsait olduğu, artık yetişmiş insan gücünün ve zihinlerin buna müsait olduğu düşüncesi bu iddiayı oluşturuyor. Şunu çok iyi biliyoruz; Türkiye kavşak noktasında bulunan bir ülkedir. Bunu da defalarca dile getirdik. Avrupa’nın yüksek işgücü ücretlerini, Türkiye’nin bulunduğu jeopolitik durumu düşündüğümüzde Türkiye’deki üreticilere çok önemli bir fayda sağlıyor. Eğer, zihnimizi doğru konumlayıp da doğru işler yapabilirsek, katma değeri yüksek getirisi olan işler başarabiliriz. Pencere konusunda Türkiye de önemli merkezlerden bir tanesi haline geldi. Önümüzdeki yıllarda Türkiye dünya PVC merkezi olarak birinci sıraya gelebilir. Ama sektörde şöyle bir boşluk oluştu; hepimiz rekabetçi konuda aynı yere odaklanarak, aynı pastayı didikleyerek bir şeyler almaya çalıştık. Biz firma olarak var olan pastanın yerine başka pastalara yönelmeyi tercih ettik. Dolayısıyla uzun zamandır zihnimizde olan “pen dışı pencere” diye bir konsept vardı. Şu anda üç ana seri üzerinde bu projeyi oluşturuyoruz. Bir tanesi ahşap sistemler, bunların yeni versiyonlarını oluşturmaya gayret ettik. Diğeri içi ve dışı alüminyum olan ısı bariyerli alüminyum sistemler, bir diğeri ise kompoze alüminyum ve ahşaptan oluşan sistemlerdir. Dolayısıyla bu üç tane ana kategoriyi oluşturduk. Bunların tüm serilerinin alt yapısını hazırladık. Bu şu demek; eğer müşteri pen dışında başka bir pencere arzuluyor ise, bayilerimize geldiği zaman bu açlığını gidermek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bunun iç pazarda olduğu kadar, yurtdışı pazarı için de önemli bir aktivite olduğunu düşünüyoruz. Albert Genau markasının araştırma yapısının getirdiği bu kimlikle, bir arge ve teknoloji firmasının getirdiği altyapıyla, bu çalışmalar bu fuara kadar sonuçlandırıldı. Bu bize göre Türkiye’nin ihtiyacı olan bir konudur. Yani sadece pen altyapısına sıkışıp kalmış bir pazarın, farklı bir soluğudur.  Üreticiler için biraz daha yüksek gelir getirecek, kıyasıya rekabetten uzaklaştıracak, eğer cebinde daha fazla para ödemeye hazır insanlar varsa, onlara paraları karşılığında daha iyi ürün sunabilecek olan bir altyapının başlığıdır. Bu kendi içinde de gelişerek farklı kimliklere bürünecektir diye düşünüyorum.

Bir diğer yeni ürününüz olan otomatik kapı sistemlerinden de biraz bahsedebilir miyiz?

Otomatik kapı sistemleri de firmamızın cam ve alüminyum ile olan bağlantısının bir devamıdır. Burada çok çeşitli firmalar var, ithal malzemeler var, ama bizler Albert Genau markasının getirmiş olduğu bu altyapının içerisinde, en doğru ürünleri nasıl oluşturabiliriz diye bir çalışma içerisindeyiz. Otomatik kapı sistemleri 10 yıl önce çok lüks ve prestij ürünler sayılırken, artık yaşamın bir parçası haline gelmeye başladı. Ayrıca şunu da düşünüyoruz ki önümüzdeki 10 yıl içerisinde evlerde ve diğer mekanlarda otomatik kapı sistemleri kullanılmaya başlanacak. Dolayısıyla bu konuda yaptığımız çalışma, otomatik kapı sistemleri ile birlikte dar mekanlar için teleskopik açılır kapılar, ameliyathaneler için hermetik kapılar, alışveriş merkezleri için çiftli ardışık otomatik kapılar veya döner kapılar gibi bir yelpazenin içerisindeki sistemlerdir. Bunun alt yapısı tamamlandı. Aynı zamanda bir de mekanik cam kapılar var. Camın kullanımının yoğunlaşması ile birlikte artık mekanik cam kapılar da önem kazanmaya başladı. Daha eskiden bürolarda kullanılan kapılar, farklı yapılarla hatta üzerine belki kumaş deseni bile işlenerek evlerin de bir parçası haline gelmeye başladı. Cam da günümüz mimarisinde evlerin bir parçası haline geldi. Dolayısıyla Albert Genau firması olarak, bu cam ürünleri ana yapımız altında, türev ürünler olarak bütünleştiriyoruz.

Fuarlara katılmak sektördeki firmalara neler kazandırıyor?

Firma olarak tanıtım bütçemizde birkaç tane olmazsa olmazımız var. Bunların en başında  gelenlerden bir tanesi fuar katılımıdır. Fuarlara katılım ile bayilerimizle yeni ürünleri konuşma, tartışma, pazardaki boşlukları, bizim eksiliklerimizi görme, ayrıca da boş bölgelerimiz için bayilikler verme fırsatı yakalıyoruz. Yabancı ziyaretçiler ve firmalarla, çeşitli görüşmeler yapıyoruz ve bunun bir kısmı da bayiliklerle neticeleniyor. Diğer bir faktör de, fuar ortamında bütün rakiplerle birlikte kıyaslanıyor ve hangi noktada olduğunuzu bağımsız gözlemciler tarafından verilen ifadelerle algılayabiliyorsunuz. Bunların hepsi fuar ortamının getirdiği ciddi faydalar ve biz de bu faydalardan maksimum oranda yararlanmaya çalışıyoruz.

Bayilerinizi denetlemek ve eğitmek anlamında ne tarz çalışmalar yapıyorsunuz?

Bizim her bayimiz üretici olmadan önce mutlaka kendi yerinde bir eğitim alıyor. Çünkü orada çalışan bütün personelin işi iyi kavrayabilmesi, öğrenebilmesi için böyle bir metod uyguluyoruz. Bunun biraz öncesine, yani bayi seçme sırasına gidersek, bizimle birlikte koşamayacak ve bize uyum sağlayamayacak bir bayi varsa, verdiği teminat ne olursa olsun bizim açımızdan hiçbir önemi yoktur, bu bayi ile çalışamayız. Bir de iki tarafın da beklentilerinin uyuşması lazımdır. Ayrıca sırf müşteri şikâyetleri ve teknik destek için bir telefon hattımız vardır. Kısacası bayilerimizin seçimi ve eğitimi konusuna çok önem veriyoruz. Bayilerimizi aynı zamanda destekliyoruz. Ankara’daki ofisimizde bir bayi destek ekibimiz var. Bu arkadaşlar sadece bayilerimizin takıldığı noktalara ve her türlü sorunlarına çözüm bulmak için çalışıyorlar. Bayilerimiz mesai saatleri arasında gerek telefon, gerek de mail yoluyla isteklerini bu birimimize iletiyorlar ve birimdeki arkadaşlarımız yazılı bir şekilde tüm sorulara ve sorunlara cevap vermiş oluyorlar.

Sektördeki ihracat durumunu da değerlendirebilir misiniz?

Türkiye’de un yağ ve şeker var. Helva yapmaya da herkes kendine göre başladı. Bazen çok lezzetli oluyor bazen de az lezzetli. Baktığımızda dünyadaki hammadde fiyatları bellidir. Teknoloji de belirli bir seviyede eşitlenmiş durumdadır. Dolayısıyla bize avantaj olarak iş gücü maliyetleri, lojistik ve çevre pazar yapısı kalıyor. Bunların hepsi artık Türkiye’de birer kriter haline geldi. Dolayısıyla biz firma olarak ihracat anlamında rağbet görüyoruz. Sektördeki arkadaşlarımızın da bunu başaracağını düşünüyoruz.