Albert Genau Hızla Büyüyor - Windowmarket-Haziran 2009 1 Haziran 2009
Albert Genau Hızla Büyüyor
Geçen yıllara göre biraz daha durgun geçen kış sezonunda, yeni sezona yönelik ne gibi hazırlık çalışmaları gerçekleştirdiniz?
Ana faaliyet konularımız olan, çelik kapı ve balkon camlama üzerindeki odaklanmamızı bozmadan iki konu üzerinde hazırlık çalışmaları gerçekleştirdik. Bunlar, Ar-Ge departmanımız tarafından yürütülen, Albert Genau'un pazardaki konumu ve stratejisi gereği yeni ürün geliştirme çalışmaları ile kurumsal satış departmanımız tarafından yürütülen, satış- pazarlama altyapısının yeniden yorumlanarak revize edilmesi çalışmalarıdır. Bu çalışmalar neticesinde, Albert Genau markasının rekabetçi kimliğinin getirdiği, tüm pazarda "söz sahibi olma" ve "yaygınlık" ilkeleri perçinlenmiş olacaktır.
Yeni sezondan beklentileriniz nelerdir, bu beklentilere yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Özellikle balkon camlama ürünlerine olan talebin, ivmeli bir şekilde artış göstereceğini düşünüyorum. Dolayısıyla, sektöre her geçen gün yeni firmalar eklenecektir. Şu anki durumda, faaliyet gösteren firmaların profiline bakıldığında da çok çeşitli yapılarla karşılaşılmaktadır. Sektör kendi içinde tutarlı bir disiplin oluşturamadı. Bu durumdan ise, en çok müşteriler etkilenmektedir. Sektörün lideri olmanın verdiği sorumlulukla önümüzdeki sezon, balkon camlama yaptıracak tüketicileri, "paslanmazlık", "garanti", "firma seçimi" v.b. konularda bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarımız olacaktır.
Sezonun açılışı ve havaların ısınması piyasayı ne kadar hareketlendirdi? Beklentilerinizi karşılayacak bir ticari ortam oluştu mu?
Doğaldır ki, insanlar zorlu bir kriz ve kış döneminin ardından, havaların da psikolojik etkisi ile yavaş yavaş alışveriş havasına girmeye başladılar. Piyasalar henüz yeni yeni hareketlenmeye başladı. Bunda havaların ısınmasının yanı sıra, ötelenmiş ihtiyaçların talebe dönüşmesi etkili oluyor. Henüz beklentilerimizi karşılayacak bir ticari ortam oluşmadı. Ticari canlanma başlasa bile bunun sürekliliğinin sağlanması gerekiyor, ancak gelişmeler umut verici yönde seyrediyor.
Hükümetin getirdiği vergi indirimlerinin piyasaya ne gibi yansımaları oldu? İnşaat sektörünün son durumunu nasıl görüyorsunuz?
Vergi indirimi ilgili piyasalarda, canlılık getirmiş gibi gözükse de, tüm ticari ortamı harekete geçirdiği söylenemez Alınan tedbirler kalıcı olmak yerine, pansuman tedbirler olmaktan öteye gidemiyor. İnşaat sektörünün, ülkemiz de ekonominin lokomotifi olarak görüldüğü, hepimizin ortak düşüncesi olduğunu sanıyorum. İnşaat sektöründeki canlanma, otomotivden, gıdaya kadar tüm sektörleri harekete geçirecektir.
TOKİ, Kiptaş ve pek çok özel firmanın inşaatlarına devam ettiğini, yeni projelere başladığını görüyoruz. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Söz ettiğiniz kurum ve kuruluşlar tarafından yapımına başlanan ve devam eden projelerin, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, ekonomiye mutlak katkıları olacaktır. Ancak bu kurumlar arasında, özel sektörle oluşabilecek haksız rekabeti de dikkate almak gerektiğini düşünmekteyiz. Özel sektörü, inşaat sektöründen uzaklaştırarak veya tasfiye ederek, sağlıklı bir ekonominin sağlanamayacağı düşüncesindeyiz.
CE belgelendirilmesinin artık Türkiye'de de yapılabilecek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Genel olarak CE Belgesi'yle ilgili düşünceleriniz ve çalışmalarınız nelerdir?
Bilindiği gibi CE belgesi, Avrupa'ya ihracat yapmak için "pasaport" görevini yapmaktadır. İhracat yapmak isteyen firmalara bakıldığında ise, bu tür olmazsa olmaz belgeler ve normlar konusunda sıkıntı yaşadıkları görülmektedir. Son zamanlarda ilgili bakanlıkların, sanayi ve ticaret odalarının bilinçlendirme çalışmaları sonucu, bu belgeler ve normların önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Bu belgelendirmenin Türkiye'de de yapılabilecek olması, Avrupa'ya yapılacak olan ihracatın önünü açacaktır.
Yeni sezonda rekabet koşullarının biraz daha düzeleceği, haksız rekabet yaratan firmaların sayısının azaldığı görüşüne katılıyor musunuz?
Rekabet koşullarının biraz daha düzeleceği ve haksız rekabet yaratan firmaların sayısının azaldığı görüşüne katılmıyorum. Örneğin balkon camlama sektöründe, kayıt dışı iş yapan, müşterisine fatura kesmeyen, garanti belgesi olmayan, tempersiz camlarla ve paslanır rulmanlarla sistem yapan birçok firmanın olduğunu müşterilerimizden duyuyoruz. Bu tür firmaları denetleyen ve yaptıkları haksız rekabet faaliyetlerini engelleyen herhangi bir mekanizma da bulunmadığı için, balkon camlama sektörü haksız rekabetten çok etkilenmektedir.
Albert Genau olarak biz, basın, yayın, internet v.b. iletişim araçları yoluyla balkon camlama tüketicilerini önümüzdeki dönemde bu tür firmalara karşı uyarmaya devam edeceğiz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Yeni dönemde Albert Genau markasının tüm Türkiye'deki bilinirlik seviyesinin artması için yoğun bir çalışma yapacağız. Halen Türkiye'deki 65 üretim merkezimizle en yaygın ve ulaşılabilir firmayız.
Ancak, rekabetçi kimliğimizin gereği, ihracat ve bayilik çalışmalarına tüm hızımızla devam edeceğiz. Bu bağlamda, yeni sezonda iyi gelişmelerin olacağını düşünüyorum ve tüm firmalara başarılar diliyorum.